Yunan felsefesine göre iyi hayatın üç maddesi vardır.
1- Korkuyu Yenmek: Korku bizim iyi hayata ulaşmamızı engeller. Korku bizi aptal ve kötü yapar. Korku bizi sıkıştırır, daraltır ve hapseder. Bir fobiye kapıldığımız zaman -karanlıktan,asansör arızasından veya fareden- hem aptal hem kötü oluruz. Aptal oluruz çünkü; her yıl fare tarafından öldürülen çok az insan var. Kötü oluruz çünkü; yalnızca kendimizi düşünürüz, kendi içimize kapanırız. Korkuları yenmen gerekir çünkü; korku bizi bunaltarak afallatır ve bencilliğe sürükler. Bugün bir korku toplumunda yaşıyoruz ve her şeyden korkuyoruz. Seksten, alkolden, hızdan, tütünden, yağdan, nano teknolojiden, GDO'dan, küresel ısınmadan ve daha binbir türlü şeyden. Bu bakıma tam bir yunan karşıtı bir toplumda yaşıyoruz.
2- Anı Yaşamak: Bu düşünceye göre insanı aşağı çeken iki tür kötülük vardır. Geçmiş ve gelecek. Geçmiş nostalji adı verilen bir duyguyla bizi aşağı çeker. Eski güzel zamanı özleriz. Geçmişi, nostaljiyi bıraktığımızda umuda saylanıyoruz. Yunanlılara göre umut, kelimelerin en kötüsüdür. Tek tanrılı dinlerde umut müjde iken yunanlarda bir cezadır. Zeus ölümlüleri cezalandırmak için onlara umudu gönderir. Umut en kötü şeydir. Çünkü olumsuzdur. Neden mi? Sağlık umutladığımızda, hastayızdır. Zenginlik umutladığımızda yoksul, mutluluk umutladığımızda mutsuzuzdur. Umut etmek; tadını çıkartmadan, bilmeden ve yapamadan arzu etmektir. Sağlık umuyorsam onun tadını çıkarmıyorumdur demektir. Ne zaman geleceğinide bilmiyorum demektir aynı zamanda. Getirme gücüm olsaydı bende eksik olmazdı. Dolayısıyla umut; tad alamama, bilememe ve kudretsiz olmadır. Anı yaşamak, şimdiden zevk almak idealdir. Ama bu demek olmuyor ki geçmişi unutun veya gelecek planları yapmayın. Yalnızca, geçmişi düşündüğümüzde veya planlar yaptığımızda bunların şimdiyi geri plana atmaması gerektiğini söylüyorum. Şimde var olmak sonsuzluğun bir dilimi gibidir. Çünkü o an, eski zamanın hatıralarıyla ne de onu yeniden bulma umuduyla ziyan edilir. O an sadece yaşanır. Bilge, aklı daha az geçmişte, kalan daha az umabilen ve daha çok sevebilen kişidir.
3-Yaşamak uyum sağlamak:
1- Korkuyu Yenmek: Korku bizim iyi hayata ulaşmamızı engeller. Korku bizi aptal ve kötü yapar. Korku bizi sıkıştırır, daraltır ve hapseder. Bir fobiye kapıldığımız zaman -karanlıktan,asansör arızasından veya fareden- hem aptal hem kötü oluruz. Aptal oluruz çünkü; her yıl fare tarafından öldürülen çok az insan var. Kötü oluruz çünkü; yalnızca kendimizi düşünürüz, kendi içimize kapanırız. Korkuları yenmen gerekir çünkü; korku bizi bunaltarak afallatır ve bencilliğe sürükler. Bugün bir korku toplumunda yaşıyoruz ve her şeyden korkuyoruz. Seksten, alkolden, hızdan, tütünden, yağdan, nano teknolojiden, GDO'dan, küresel ısınmadan ve daha binbir türlü şeyden. Bu bakıma tam bir yunan karşıtı bir toplumda yaşıyoruz.
2- Anı Yaşamak: Bu düşünceye göre insanı aşağı çeken iki tür kötülük vardır. Geçmiş ve gelecek. Geçmiş nostalji adı verilen bir duyguyla bizi aşağı çeker. Eski güzel zamanı özleriz. Geçmişi, nostaljiyi bıraktığımızda umuda saylanıyoruz. Yunanlılara göre umut, kelimelerin en kötüsüdür. Tek tanrılı dinlerde umut müjde iken yunanlarda bir cezadır. Zeus ölümlüleri cezalandırmak için onlara umudu gönderir. Umut en kötü şeydir. Çünkü olumsuzdur. Neden mi? Sağlık umutladığımızda, hastayızdır. Zenginlik umutladığımızda yoksul, mutluluk umutladığımızda mutsuzuzdur. Umut etmek; tadını çıkartmadan, bilmeden ve yapamadan arzu etmektir. Sağlık umuyorsam onun tadını çıkarmıyorumdur demektir. Ne zaman geleceğinide bilmiyorum demektir aynı zamanda. Getirme gücüm olsaydı bende eksik olmazdı. Dolayısıyla umut; tad alamama, bilememe ve kudretsiz olmadır. Anı yaşamak, şimdiden zevk almak idealdir. Ama bu demek olmuyor ki geçmişi unutun veya gelecek planları yapmayın. Yalnızca, geçmişi düşündüğümüzde veya planlar yaptığımızda bunların şimdiyi geri plana atmaması gerektiğini söylüyorum. Şimde var olmak sonsuzluğun bir dilimi gibidir. Çünkü o an, eski zamanın hatıralarıyla ne de onu yeniden bulma umuduyla ziyan edilir. O an sadece yaşanır. Bilge, aklı daha az geçmişte, kalan daha az umabilen ve daha çok sevebilen kişidir.
3-Yaşamak uyum sağlamak:
Bu görüşlerden bazıları bugün de geçerliliğini koruyor. Teşekkürler
YanıtlaSil